Çiğli Belediyesi'nin öncülüğünde Raoul Wallenberg Enstitüsü, İzmir Barosu ve Kentsel Stratejiler ve Yerel Uygulamalar Derneği'nin katkılarıyla düzenlenen "İnsan Hakları Kenti Çiğli" paneli, Çiğli Belediyesi Meclis Salonu'nda gerçekleştirildi. Kentsel Stratejiler ve Yerel uygulamalar Derneği’nden İkbal Polat’ın moderatörlüğünü yaptığı panele Raoul Wallenberg Enstitüsü sorumlusu İlhami Alkan Olsson, İzmir Barosundan Av. Ali Deman Güler ve Çiğli Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğünden Mine Kıllı konuşmacı olarak katıldı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, “Yaklaşık 2 buçuk yıldır bu sürece hazırlanıyoruz. İzmir Barosu ve Cumhuriyet Halk Partisi, belediye başkan adaylarına ve belediye başkanlarına; İzmir’i insan hakları kenti yapma kararlılığında bir sözleşme imzalattı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi tarafından Afyon’da gerçekleştirilen toplantıda başkanların kendi yönettikleri kentleri İnsan Hakları Kenti yapması gerektiği vurgusu oluştu. Bizler de bu anlamda gerekli adımları attık. Çiğli’de insan hakları nasıl şekillenir, konunun neresindeyiz ve Çiğli’yi nereye götürmek istiyoruz tüm bu kriterleri göz önünde bulundurarak adımlar attık. Düzenlediğimiz panelde değerli katılımcılarımızla birlikte bu sürecin dününü, bugününü ve geleceğini konuşacağız” dedi.

Sözlerini insan hakları mücadelesinin tarihsel gelişimine değinerek sürdüren Başkan Gümrükçü, “İnsan hakları mücadelesi Avrupa’da başlamış, daha sonra uluslararası beyanname ile resmiyet kazanmıştır. Maalesef ülkemiz hala insan hakları noktasında gerekli gelişmişlikte değil. Emperyalizme karşı ilk direnme Hasan Tahsin ile başlamış ve gazetesinin adı da ‘İnsan Haklarıdır’. Bu nedenle İzmirli, kendi hakkını, hukukunu ve yaşam tarzını koruyan bir seçmen kitlesine sahiptir. Bizler de Millet ittifakı olarak insan haklarını korumak amacıyla mücadele ediyoruz. Hakkımızı bilir, sahip çıkar ve örgütlenirsek bu halkı kimse yenemez” diye konuştu.

İlhami Alkan Olsson “Çiğli çok önemli bir adım attı”

Raoul Wallenberg Enstitüsü sorumlusu İlhami Alkan Olsson, “Bazı kentler kendisini İnsan hakları kenti ilan etti. Peki, neden ve nereden çıktı İnsan Hakları Kenti fikri? Bunun nedenleri arasında; 2008 yılından itibaren dünya nüfusunun yarısından fazlasının kentlerde yaşamaya başlaması, ulus devletlerin insan haklarını yerine getirmekteki isteksizlikleri, hayatın karmaşık hale gelmesi, ülke yöneticilerinin sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalmaları, küresel kentlerin ortaya çıkması yer almaktadır. İnsan hakları kavramının yaşadığı prestij kaybı da nedenler arasında yer almaktadır. Türkiye, AB üyeliğine aday bir ülke ve bu nedenle de darbe girişimi sonrası Türkiye’ye de insan haklarına nasıl bir çözüm bulabiliriz gibi bir soru aklımıza geldi ve yerel yönetimlerle işe başlamak istedik. Bizimle protokol imzalayan 7 belediye ver; CHP, AK Parti ve MHP’li, 5 üniversite ile de parterlik anlaşması imzaladık. Türkiye’den güçlü bir katılımın olması kentlerin gelişimine ciddi bir fayda sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“İzmir, Türkiye’ye örnek olacak”

Panele konuşmacı olarak katılan Av. Ali Deman Güler, “Karşımızda hiçbir hakkı tanımam, Anayasa’da benim, devlette benim diyen anlayış var. Buna karşın, insanın zorbalığa ve baskıya karşı ayaklanmaması için insan haklarının bir Anayasa ile korunması gerekir. Eğer bir tiranlık ortaya çıkarsa o zaman ülkeler ve vatandaşlar olumsuz etkileniyor. Adliyelerde her gün Cumhurbaşkanına hakaret davaları görülüyor. Biz Avrupa’nın gelişmiş herhangi bir kenti değiliz. Biz bu çalışmayı çaresizlikten yaptık, bu iktidar ile bunu tesis edemeyiz diyerek CHP ile İzmir Barosu iş birliğiyle tüm Türkiye’ye örnek olacak bu hareketi İzmir’den başlatacağız” dedi.

“İnsan Hakları en barışçıl silahtır”

Çiğli Belediyesi Strateji Geliştirme Müdürlüğünden Mine Kıllı, yapılan çalışmalar hakkında bir sunum gerçekleştirdi. “Kapsayıcı ve Katılımcı bir sistem içinde vatandaşların haklarını bilmesini ve bunları da belediye işleyişine yansıtmayı amaçladık. Başkanımız Utku Gümrükçü, göreve gelir gelmez İzmir Barosu ile beraber bir protokol imzaladık. Raporumuzu tamamladığımızda bunu resmi internet sistemsizde paylaşacağız, deklarasyonu da en kısa zamanda belediye meclisimize sunacağız. Kadınlara ve çocuklara yönelik çalışmalarımız artırıldı. 8 Mart’ta tüm çalışan kadın personellerimiz bir gün izin verildi, kadınlar için güvenlik faaliyetleri, suç ve şiddete yönelik farkındalık çalışması gerçekleştirildi. Öte yandan kadın erkek eşitliği anlamında da çalışmalarımız devam ediyor. Belediye Çocuk Hakları Birimimiz her ay toplanıyor. Engelli Hakları Birimimiz öncülüğünde ilçemizde ikamet eden engelli bireylerin görüşleri alınıyor, mimari yapılar engelli bireylerimizin kullanımına uygun olarak tasarlanıyor. Sunumumu Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi ‘İnsan hakları yeryüzünün en barışçıl silahıdır; bizi korur. Kurallar gibidir; nasıl davranacağımızı bize söyler. Yargıçlar gibidir; ona başvurabiliriz. Duygular gibi soyuttur ama duygular gibi herkese aittir’ ifadeleriyle tamamlıyorum” diye konuştu.

“Deklarasyon yayınlanacak

Çiğli Belediyesi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü kapsamında İnsan Hakları Kenti Deklarasyonu için Niyet Mektubu yayınlanacak. Yayınlanacak mektupta; bu süreçte izlenecek yol haritası ve hayata geçirilecek çalışmalarla ilgili açıklamalara yer verilecek.