Kent-LAB'ın proje yürütücüsü, Ankara Kent Konseyi'nin eş başvuran olduğu ve UNDP Gef Sgp tarafından desteklenen ”Doğa Tabanlı Metropoliten Stratejiler: İmrahor Vadisi Örneği” toplantı projesi kapsamında “Mevcut Durum ve Kavramsal Çerçeve Çalıştayı” 16 Ekim 2021 günü gerçekleştirildi. 5 saate yakın canlı görüş alışverişi ortamında devam eden Çalıştay’da 6 anahtar sunum yapıldı.
UNDP Gef SGP Koordinatörü Gökmen Argun’nun açılış konuşmasını yaptığı Çalıştay çevrimiçi ortamda yüksek katılım ile gerçekleşti. Moderatörlüğünü Kent-Lab Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Karaduman’nın yaptığı Çalıştayın Mevcut Durum ve Kavramsal Çerçeve başlıklı ilk bölümünde, Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, Kavramsal Çerçeve ve Planlama Süreçleri sunuşunda Ankara’nın planlama süreçlerini, Ankara’nın ilk planlarında benimsenen yeşil kuşak yaklaşımının bugün kullandığımız doğa tabanlı çözümler yaklaşımına uzak olmadığını vurguladı.
Prof. Dr. Nilgül Karadeniz, Doğa Tabanlı Çözümler: İmrahor’da Suyun İzi sunumu ile etkileşimini, davranış biçimini aktardı, İmrahor Vadisi’nin tek başına ele alınamayacağını, Mogan ve Eymir ile başlayan İmrahor Vadi’sinden devam ederek İncesu ile Ankara Kent Merkezi’ne kadar gelen doğal sınırları ile ele alınması gerekitğini vurguladı. Vadi’deki yeni yapılaşmanın su yollarını tahrip ettiğini, bu su yollarının aslında Vadi’deki su kaynaklarını besleyen kılcal damarlar olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Mehmet Tuncer ve Öznur Aytekin ‘Son Nefes: İmrahor Vadisi’ konulu sunumlarında, İmrahor Vadisi’ndeki mevcut durumda Vadi’de planlama yetkisi olan kurumların karmaşası ve rantı yüksek projelerin Vadi’ye odaklanması, Vadi’nin doğal yapısını tahrip eden uygulamaların devam etmesine dikkat çektiler.
Çalıştayın Doğa Tabanlı Metropoliten Stratejiler başlıklı ikinci bölümünde ise Dr.Pınar Pamukçu, Kentlerde Doğa Tabanlı Çözümler Yaklaşımlarından Yeşil Altyapı: Dünyadan İyi Uygulama Örnekleri başlıklı sunumunda IUCN ‘nin ekosistem yaklaşımı ve doğa tabanlı çözümler konusundaki litaratürün tarihsel gelişimini anlatarak, kentsel dönüşüme uğrayan alanlarda doğa tabanlı çözümler ile yapılan uygulamalardan örnekler verdi.
Esra Kılıç, Mavi-Yeşil Altyapı Kapsamında Bir Riparian Zonun Ekolojik Değerlendirmesi: Gaziantep Alleben Deresi sunumunda ‘Riparian Zon’ kavramını anlattı, kara ile suyun buluştuğu alanlardaki farklı uygulamaların Alleben Deresi’ndeki sonuçlarını aktardı. Ayrıca doğa tabanlı çözümler yaklaşımı ile Allaben Dere’sinde farklı bölgelerine ait önerilerini sundu.
Ömer Şan Ankara Kent Konseyi Çevre ve İklim Konusunda Yürütülen Çalışmalar konulu konuşmasında, Ankara Kent Konseyi’nde Çevre ve İklim konularında yaptıkları çalışmaları aktararak, hazırladıkları rapora ait bilgiler verdi. Çevre ve İklim Meclisi kurmak üzere çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
Katılımcı süreçler ile gerçekleşen Çalıştay’da tüm katılımcılar Ekosistem ve Biyoçeşitlilik, Su Yönetimi, İklim Değişikliği, Sosyo-ekonomik Durum ve Finansman Sorunsalı, Kentsel Gelişim Baskısı ve Arazi Dönüşümü olarak 5 gruba ayrıldı. Grup çalışmalarında İmrahor Vadisi’ne özeline odaklanarak mevcut duruma ait sorunlar, potansiyel paydaşlar, uygulama ve mevzuata yönelik çözüm önerileri tartışıldı ve geliştirildi. Bu çalışma grupları, Vadi’yi bir ekonomik, ekolojik ve sosyal boyutları ile ele alan tartışmalar sonucunda doğa tabanlı metropoliten stratejiler geliştirmeyi amaçlıyor.
Projenin devamında anahtar bildirilerde aktarılan bilgiler ışığında çalışma gruplarının devam ettirilmesi hedefleniyor. Çalışma gruplarının hedefi önümüzdeki günlerde Ankara Kent Konseyi içerisinde yer alan sivil toplum kuruluşlarını katılacağı “İmrahor Vadisi Çalıştayı” nı toplamak olacak. Bu çalıştayda yapılan tartışmalar ve elde edilen sonuçlar ayrıca bir yayına dönüştürülecek.